Arada Cafe

Çok sevdiğim bir arkadaşımın, Instagram'da gördüm, kahvaltısı güzele benziyor, gel beraber gidelim demesi üzerine geldim Arada Cafe'ye.

Çevresinde birkaç küçük OTOPARK var. Taksim civarından gelirseniz, büyük otoparklara park edebilirsiniz, ama o zaman da biraz yokuş aşağı yürümeniz gerekecek. Eğer tramvay ile gelecekseniz, Tophane durağında inip, tam karşıdaki ara sokaktan girerseniz bir üst sokakta Arada Cafe'yi bulabilirsiniz.

Arada Cafe dışarıdan çok sevimli bir mekan. Açıkçası içinde bulunduğu kasvetli sokakla pek özdeşmeyen bir mekan.  Özellikle bu mekana gelmiş olmasam, önünden geçip giderken bile durup içeriye bir göz atasım gelirdi.

Arada Cafe'nin sahibi nereli bilmiyorum. İnternette araştırdım, kimi Suriyeli diyor kimi Lübnanlı. (Bilen varsa, yorum bıraksın lütfen.) Ama belli ki, memleketinden göçüp Türkiye'ye gelmiş. Kapının üzerinde "Home Away Home" (Evden uzaktaki ev) tabelasını görünce bunu anlamak zor değil.

Mekanın DEKORASYONUNDAN paragraflarca bahsedebilirim.  Loş ve otantik bir havası var. Sanki dağ  evine  gelmişiz gibi. Dış cephenin ahşapla kaplanmış ve içeride sobanın yanıyor olması bana dağ evi etkisi vermiş olabilir tabi.  Ama bildiğim bir şey var ki, o da kendinizi evdeymiş gibi hissediyorsunuz ve Arada Cafe'de saatlerce oturmak istiyorsunuz.

Etrafta bakmaya değer bir çok obje var. Bu kadar eski eşyaları nereden bulmuşlar, eskicileri mi dolaşmışlar diye kafa yordum.  Gidince görürsünüz, hepsi TAM INSTAGRAMLIK! Dilekita demişti dersiniz. 

Mekanda oturabileceğiniz birkaç bölüm var. Mekanın sokak üstündeki masalarında oturabilirsiniz.

Veya içeride sobanın ısıttığı masalar iyi bir seçenek olabilir. (Benim gözüm burada kaldı)  

	
	
	
	
	

Mekan ile yan binanın arasında kalan bir ara bölüm var.

En son seçenek ise üst kat.

Bizim tercihimiz üst kat oldu. Ancak şunu belirteyim, camekanlarla kapalı olan mekanda SİGARA İÇİLEBİLİNİYOR! Eğer sigaradan rahatsız olanlardansanız, ya camları açıp soğukta kalacaksınız ya da bu diyardan gideceksiniz. (bkz. dilekitanın yaptığı gibi)

	
	
	

Yukarıdaki fotoğraflarda gördüğünüz üzere, hangi masaya oturacağınızı şaşırabilirsiniz!  Eski kapıları alıp boyayıp masa haline getirmişler gibi. Ve her masanın kendine has bir özelliği, duruşu var.

Menüsü bile güzel!

 Türk ve Beyrut Lezzetlerinin Buluştuğu Kahvaltı 2 kişilik ve 62 TL. Mesela 4 kişi gittiyseniz, 3 kişilik kahvaltı alamıyorsunuz. Kişi başı 31 TL dediler. 4 kişilik kahvaltı getireceğiz dediler. Peki dedik eli mahkum. Daha küçük bir kahvaltı menüsü var, ama onda da geleneksel Lübnan mezeleri yok.

Kahvaltının içeriği : Falafel, Geleneksel Peynir Tabağı, Hummus, Zahter, Muhamara, Fette, Labne, 2 Çeşit Zeytin, Kabaklı Börek, 2 Pişi, Salata, Bal, Tereyağı, Tahin, Pekmez, Ev Yapımı Reçeller, Menemen, Sınırsız Çay .

Lübnan kahvaltısına çok mu uzağız diye endişeleriniz olabilir. Endişeleriniz yersiz. Lezzetlerin hiçbirine yabancı değiliz. Ve şunu belirtmem gerekir ki, Arada Cafe'deki kahvaltılıklar çok lezzetli.


	
	
	
	
	

Mükemmel menemeni yapanı aramayı uzun süredir bıraktım. (Samsun'daki Çakallı Menemeni yapan Tarihi Çakallı Hanı'na gidebiliyorsanız, gidin) Ancak Arada Cafe'nin menemeni en iyiler listeme girdi. 



Her şey mükemmel demek isterdim ama maalesef başımıza geleni anlatmam lazım. Masada 4 kişi olmamıza rağmen ekmek tabağında sadece 3 pişi vardı. Maalesef servis çalışanının 0 Türkçe kelime bilmesinden dolayı, anlaşamadık. Eksik pişimizi getirmek yerine, bize ekstradan Pişi tabağı getirdi. 

Kahvaltının yanında MUTLAKA ama MUTLAKA LÜBNAN PİDE söyleyin. Zahterli, Peynirli, Kaşarlı, Muhamara & Kaşar ve Kıymalı seçenekleri var. Kaşarlısını denedik. Porsiyonu küçük, pidesi ince. Hele hele dört kişi için sadece tadımlık! Tadı damağımda kaldı; sırf Lübnan pidesi için tekrar giderim!

	

Çayın dem kıvamı güzel. İlk başlarda, çayı sürekli doldurmaya geliyorlardı. Daha sonra kırmızı çaydanlığı bıraktılar.

	


Sırf kahvaltı için değil, öğle ve akşam yemeklerinde de Arada Cafe'yi tercih edebilirsiniz. Facebook sayfalarında gördüm, sanırım bazı akşamlarda canlı müzik oluyor. Bu uygulama hâlâ devam ediyor mu bilmiyorum, böyle bir planınız varsa arayıp teyit etmekte fayda var. 

Çalışanlar güler yüzlü. İlk siparişimizi alan arkadaş sadece Türkçe biliyordu. Onun haricinde masamızla ilgilenen hiçbir çalışan Türkçe bilmiyordu.  Bu deneyimi kendi ülkemizde yaşamak biraz değişik oldu.  .

Sonuç olarak, bir Pazar kahvaltısında değişiklik olsun diyorsanız, Arada Cafe'yi tavsiye ediyorum.